Translate

27 Haziran 2012 Çarşamba

Nickimsiz' in Sedef Adası Macerası :)

Akşama kadar o kadar koşturduktan sonra yorgun argın eve geldim. Artık kıçımı yayar otururum diye düşünürken geçen gün bahsettiğim yeni arkadaşım aradı beni. Gündüz aradığında bu bunaltıcı havada kan ter içinde koştururken aslında denizin orta yerinde bi filtre kahve içsem ne iyi olurdu demiştim.

Sen yeme içme bunu içine dert edin bir güzel...haydi dedi akşam aradığında 1 saate kadar hazırlan denizin orta yerine kahve içmeye gidiyoruz demez mi bana...Akşam yorgunluğunda gündüz hayalim önce koca bir ağırlık gibi gelse de bahane uydurmadım bu sefer. Çünkü artık evde bensiz ne yaparlar endişesini hala yenemesem de üstesinden gelmeye çalışıyorum. Daha önce bu tarz düşüncem bana nelere mal oldu hala zehirli ok gibi saplı duruyor içimde.

Neyse efendim duş aldım süs püs yaptım kendime. Hava serin olur diye de bir şal aldım yanıma her ihtimale karşı. 1 saat sonra Ataköy Marinadan bir sürat teknesiyle denizin orta yerine doğru açıldık ama bende tık yok. Çünkü açıkça hem biraz ürktüm hemde sevdim sürat teknesini. İlk defa binmek kısmet oldu da kendilerine o bakımdan :)

Arkadaşım bana, ee sormayacakmısın beni nereye götürüyorsun diye dedi. Yoo dedim elbet sonunda kahve içeceğimiz bir yer olacak onun sormuyorum sana bıraktım dedim. Hiç mi korkmuyorsun dedi bu bana...yooo korkmuyorum çok endişe edersem en fazla atlarım teknenin yan çaprazından(!) (bkz alttaki açıklama) nasılsa, bir sandal yada bir tekne kurtarır beni dedim. E öyle ya...nasılsa marinadan çıkmışsın her bi şeyin kaydını tutuyor orası, ailem kiminle olduğumu biliyor, sende o kadar aklı evvel değilsen bir kadın için gelecekteki hayatını zehir edecek bir şey yapmazsın değil mi ama ? Bunu dediğim de senden korkulur çok akıllı bir kızsın sen dedi bana...yahu akılla ne alakası var ki mantık kırıntısı taşıyan herkes bunu düşünebilir. Nedir bu adamgillerin bu kadın aklı ile dertleri anlayamadım ki ben de...yok valla burada sadece sana yazmadım arkadaşım genel olarak yazıyorum :)

Beni Sedef adasında çok güzel bir yere götürdü arkadaşım. Bütün adaları bilirim ama Sedef adasına gitmek hiç mümkün olmamıştı bu akşama dek. Akşam gün batımında çok güzel kendi halin de küçücük bir ada ve gerçekten çok güzel mekanlar var..fazla değil ama seçenek bol, ısrarla tavsiye edilir. Nereye gittiğimi de yazmiim artık reklama girmesin. gidin kendiniz keşfedin oraları da bi zahmet :)

Gündüz hayalim akşam gerçek oldu. Denizin ortasında çok güzel bir yerde ve ilk defa gittiğim bir ada da keyifli bir sohbet, biraz dertleşme, biraz hüzün ama daha çok neşe şeklin de geçti. Akşama kadar koşturmanın ödülü de sevgili arkadaşımdan geldi.

Ne yazmalı bilmiyorum...Yine güzeldin, yine incelikli haytasın, seni kendi ellerimle ben evlendireceğim söz :) Aha vallaha kızdı, kaçıyorum ben, adam bu sefer kafama bulduğu en büyük kayayı geçirecek :)

Teknenin yan çaprazından atlamak: denizin orta yerinde bir gün atlamak zorunda kalırsanız aklınızda bulunsun diye ufak bir ayrıntı. teknenin orta kısmından çaprazlama olarak atlarsanız hızından ve motor gücünden gücünden doğan dip dalgayı nispeten kendinizden uzak tutarsınız ve tehlike kısmen azalır, tabi atladıktan sonra bayık balık gibi durmayın var gücünüzle aksi istikamete kulaç atın. Çünkü genelde denizin ortasında beyaz atlı prens olmaz ve doğal olarak sizi kurtaramaz. Bu gibi durumlarda damarlarınız da ki asil kan sizi hayatta tutar meraklanmayın :)

Haydi Kalın Sağlıcakla :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder