Translate

31 Ocak 2013 Perşembe

İyi Şeyler :)

Mikro Kredi adıyla bilinen bir sistem var, kadınlara küçük krediler veriyorlar, kadınlarda bu aldıkları krediyi yapacakları işler için başlangıç sermayesi için kullanıyorlar. Ben bu sistemi duyduğumda 3-5 arkadaş Şişliden kalkıp Bağcılara kadar gidip araştırdık aklımıza yattı aldık ve geri ödedik...sonra Şişli ilçesine de gelince buradan da alıp değerlendirdik.

İtiraf ediyorum ki ilk aldığım krediyi çok yerinde kullanmadım ama kazasız belasız ödedim. 2. ci kredi de aklım başıma geldiğinden faydalı şeyler yaptım ve şu an çevremde ki hatunları yeni bir proje ile buluşturmaya hazırlanıyorum. Bu işi aklıma sokan arkadaşıma da çoook teşekkür ediyorum.

Hep derim ne varsa eski dostlarımız da arkadaşlarımızda var :) Bit kadar çocukken başlayan arkadaşlığımız her zaman rastlaşmasak ta karşılaşılınca nasıl güzel şeylere dönüşüyor.

Çok uzun bir zamandır kariyer derdim olmadı..hala da yok ama çevreme ve kendime faydalı ve kazançlı şeyler yapmaya çalışmak sadece kendine edineceğin kariyerden çok daha değerliymiş.

Son 1 yılı kendi kıçımı toplayarak geçirdikten sonra şimdi sıra başkalarında deyip yola çıktık bakalım hayırlısı. Hoş hala da çok toparlanmış değil ama olsun, birlikten kuvvet doğar hesabı...bakacağız artık durumlar ne olacak.

Aslına bakarsanız benim aklım hala Datça da.. orada yaşama isteğimi kaybetmedim, sadece rafa kaldırmak durumunda kaldım. Orada yaşayabilmek için iyi bir yatırım  lazım ve bunun içinde bizim Ankara da bulunan yerlerin aklımıza yatacak rakamlarla satılması lazım vs. vs....gelen teklifler azıcık kafaya yatsa da biraz daha değerlensin bakalım...Datça nasılsa orada duruyor öylece güzellikler içinde :) öncelikli iş burada başladığım işin hakkından gelmek :)

Velhasıl bu 1 yıl içinde kötü şeyler kadar iyi olan şeylerin yükselişte olması hayli iyi...yani dünyasal durumlar gayet iyi iken duygusal anlamda ortaya karışık hallerim çoğu zaman beni bile çileden çıkartıyor olsa da kendi med-cezirlerimi sevmeye ve sevdirmeye başladım...öyle ya ! bazen akışına bırakmak en doğru şey, içinde betimleyemediğin şeyleri zorla bir  yere kondurmaya çabalamak ve çabalatmak da anlamsızlaşıyor çünkü.

Kendimi böyle de kabullendim artık, illa ki bir aidiyet derdim de yok, etiketlenmek şu an istediğim en son şey :) aman işte vıdı vıdı vıdı..kadın dediğinin eline verin klavyeyi a' dan z' ye sayıp döksün ne varsa...yada fırsat verin senelerce bir konu hakkında konuşup dursun :) ben genelde yazan cinsiyim bu hatungillerin. Konuşma ile de bir derdim yok ama kendimi en iyi anlatabildiğim klasman bu yönümdür

Evet bu kadar işte....koca bir yıl bu şekil geldi ve geçti...üzüldüm, süzüldüm, sızladım, sinirlendim, salakça şeyler yaptım, kaçtım, geri geldim, kendimi gömdüm, benliğime döndüm, şeytanlık yaptım, çoğunlukla melek gibi kaldım, çok şey öğrendim, öğrendiklerimi kendime saklamayı tercih ettim, yeni insanlar tanıdım, iyi ki de tanıdım :) oh oh birinizde desenize yazıyı bitir git kendine bi kahve yap diye...bitti bu kadar bu günlük :))

Nickimsiz iyi geceler diler arkadaşlar....bu aralar yazmak istesem de klavye başına oturduğum da yazmayı düşündüğüm ne varsa uçup gidiyor...böyle mal mal ekrana bakarken ki hallerimi bir görseniz çok gülersiniz..ama olsun özelden hal hatır soran herkese çook teşekkür ederim...seviyom sizleri :)

21 Ocak 2013 Pazartesi

Anekdot Bilmem Kaç....Sihirli Mantar Merakı Elimizde Patlarsa :)

Bir kaç arkadaşım da duymuştum..bu mantarı yediğin de öyle bir güzel kafa buluyormuşsun ki, o mantar tüm bastırdığın şeylerin açığa çıkmasını sağlıyormuş, yani hanımefendi gibi görünüp için balçık çamur gibiyse o şekil, yok bıçkın delikanlı modeli gibi görünüyorsan saçının gölgesinden tırsan iç benliğin nü portre misali kabak gibi dışarı vuruyormuş...nasıl süper dimi :))

Biri anlatmıştı; ilk denediğin de kendini koca bir karınca sürüsünün kraliçesi sanmış, yanında ki de kendini pagan rahibi zannetmiş bunlar bir kaç saat boyunca biri aklınca karıncaları yönetmiş, diğeri ayin yapıp şifacılık etmiş :)

ahanda o mantar hergelesi
Bende bunu bizim meşhur çok verişken arkadaşımıza anlattım...ay dedim mutlaka bir gün denemek istiyoum ama sen beni kameraya çekeceksin ki sonra bol bol izleyip donumuza işeyene kadar gülelim halime...aaa sen denersen bende denerim dedi. İyi o zaman dedim sıra ile dener birbirimizi çekeriz kameraya (yalnız akla bakarmısınız, hiç mi normal bir şey düşünmeyi bilmezsin a Nickimsiz:) ) neyse biz bu durumun epeyce bir esprisini yaptık aramızda. Bu meret nerden alınır, kim satar, kim aracı olur bilmiyoruz ki...sadece merak ediyoruz. Bu merak sonunda bizi ''Sihirli Mantar'' adlı gerim gerim gerginç bir film izlemeye kadar götürdü. Kikirdeyerek başladığımız filmin sonun da ''hasstir Mantar mı asla normalini bile yemem'' boyutuna getirdi bizi. Filmin konusu; kampa gelmiş 3-5 genç ve deneyimledikleri mantarın sayesin de içlerinde an akıllı ve en saf görünen kızcağızın hepsini katletmesi şeklin de bitti...film bittiğin de kendimizden bile ürkmüştük...

Düşünsenize ben normal de salak, yarım akıllı, hafif şaşkın genel de iyi niyetli ve şirin biri olarak bilinirim belki de içimde canavar yatıyor ne bileyim...o mantarı yedikten sonra elim de koca bir kasap bıçağı beni kameraya alan arkadaşımı doğramayacağımı kim garanti edebilir...kendime geldiğim de arkadaşımın vücut parçalarını duvarlara felan çivilemiş bulurum, gelen polislere de ay vallahi haberim yoktu mu diyeceğim... :)

Velhasıl bizim sırf geyikleme tadında has bir anı olsun deyu düşündüğümüz olay bu film sayesin de korkunç bir düşünce tarzı haline dönüştü...aklımız başımıza geldi en sonun da ne yapalım biz o mantar olmadan da bir ormanın ceyn' i, bir krallığın salak kraliçesi, bir James Bond filminin güzeli olabiliriz bu yetenek bizde zaten var deyip sihirli mantar yeme olayını pis kaka ilan ettik...

Demek ki neymiş uyuşturucunun her türlüsü çok bi çok zararlıymış...bunları düşünmek bile en büyük kötülükmüş...ıyk pis iğrenç en kötü bi şey ne varsa hepsiymiş...cızzmış yani.

Sakın ha sakın sizler düşünmeyin, düşünenler vazgeçsin çünkü işin şaka halini yazmış olsam da aslında çok zararlı...kalp krizi ve ani ölümlere yol açabiliyor bu gibi şeyler..

Bizim için artık düşüncesi bile tırsınç bir hale gelmiştir...ama anısı fena sayılmazdı :)

Nickimsiz İyi Geceler Diler...neden dilemesin ki gece olmuş zaten :)




20 Ocak 2013 Pazar

Trışkadan Nağmeler...Facebook Geyiklemesi :)

Facebook ta bir sürü canlının Profili var...bizim yakışıklı Bidinin bile profili var a dostlar,  hatta benden fazla da arkadaşı var :)
Başka bir arkadaşımın kedilerinin profilleri var...e kedi, köpeğin profili olsun da evlerimiz de kıyı bucak barınan kakalakların, örümceklerin profili olmasın mı yani, onların ne eksiği var ki ?

Mesela Kakalak Hamdinin önden görünen bir profili olsa, o uzun antenlerini jöle ile şekillendirip burgu haline sokmuş olsa diğer hatun kakalakların ilgisini çekmezmiydi...ay süper olurdu bence :) arkadaş listesi kabarık hatta ardında biir sürü kalbi kırık hatun kakalak bırakmış olsaydı ve bu hatunlar bu Hamdi nin duvarına ilginç mesajlar bıraksaydı ''sayende 10 tüp yumurtam var, korunacağım dedin korunmadın, gel bunların yarısını al, imza: Kakalak Şüküfe''
bir başkası ''Tüüü Allah Tependen  baksın Hamdi hani tek sevgilin bendim, imza: Kakalak Rüya''
öteki '' o kagir tuğlalı evini başına geçirmezsem bana da kakalak Fatma demesinler''

Karadul Şaziye' nin totusu büyük ve şehvetli bir resimle süslediği bir profil düşünebiliyormusunuz...Listesinde görünen bütün erkek örümcekler maalesef ki yaşamıyor, çünkü Karadul Şaziye bunlarla sex yaparken yemiş bitirmiş bunları....yani hepsi sizlere ömür :)


Deniz süngerlerine değinmeden geçemeyeceğim çünkü çoğunun profil resmin de Sünger Bob olurdu kanımca :) Ama bizim Bodrum süngeri böyle şeylere pabuç bırakmaz Halikarnas balıkçısı tadın da gizemli bir poz resimle süslerdi Profilini, ismi de mutlaka Halisüngeros olurdu...gizemli bir sünger adam olduğundan bunun listesinde olmak isteyen de bir sürü hanım sünger olurdu elbette...hatta scotch brite süngeri  buna platonik aşık olurdu...sürekli ondan çocukları olduğunu düşünür, mini mini doğal melezi süngelerini emzirip uyuturken hayal ederdi kendini...akşam eve dönen Halisüngeros ise Scotch Brite i alnından öperdi belki belli mi olur :))


Bir kovan arının da sadece bir tek Profili olurdu sanırım...Profil resminde sürekli yumurtlayan kraliçe arı olurdu, ilişki hanesin de de 1500 kadar koca ismi, çocukları kısmın da ise 2000 tane evladı sıralı olurdu...Kovan güncesi adı altın da bir sürü albüm resimler olurdu zanlımca :))

Nihayetin de her canlı bir gün ölümü tadacağı gibi, çoğu canlının da bir gün facebook profili olacak günün birin de :)) Şaka be şaka o kadar da değil, ama hiciv etmesi hoştu...bu gün şıçtığımız bokun resmini bile çekip facebook ta paylaşan bir zihniyet gün gelir bunların da profilini açmayı düşünmez mi dersiniz ??

Nickimsiz İyi geceler diler ve yakışıklı yalnızlığının şefkatli kolların da belgesel izleyerek uyumaya gider :)


2 Ocak 2013 Çarşamba

Evde Kalmış Erkek Nasıl Olur :)

Bu tip erkekler bir kaç çeşittir, ben kendi gözlemlerime dayanarak, kendi çevremde ki adamgillerden örnekler vereceğim :)

1. Çocukluğunda Anasının eteklerinin altında gezinip duran, vakti geldiğinde hala bu eteklerin altından çıkamayan her adamgil evde kalmaya mahkumdur. Genelde mülayim tipli olur,  kalın camlı ve eski model çerçeveli gözlük kullanır. Annesinden izin almadan sıçmaya gitmez,  zamanında mutkala biri ile görücü usulü yada hasbel kader iletişim kurabilmişse, bir nişanlılık yada ciddi bir lişkisi olmuştur ama sonuca ulaşmak kısmet olmamıştır, ya anne beğenmemiş taş koymuştur, yada annesi gibi olmadığını anladığında kendi vazgeçmiştir ama en muhtemeli kızın bu duruma katlanamama şeklidir ki hiç bir kız sürekli annesiyle kendini kıyaslayan bir adam istemez, hatta uyuz ve gıcık olur :) Adam ana kuzusu olarak koca kazık şeklinde el elde el şeyde kalakalmış ve annesinin kölesi olmuştur. Kendine ait bir odası ve odasında eski tip tek kişilik yatağı küçük bir gardırobu vardır. küçük bir komodini ve bunun üstün de sürahi, sürrahi üstü danteli, bir masa lambası, bardak, ve çerçeveli annesinin resmi bulunur. Annesi her daim odasını temizlediğinden gizli bir emanet yeri mutlaka bulmuştur ve bunun içinde bilimum ayıpçı dergiler, hala unutamadığı bir sevdicek resmi, bazı hatun adresleri ve bazı ıvır, zıvır vardır. Annesi böyle bir şeyin varlığından haberdar bile değildir ama erkek ana kuzusu bile olsa bir takım ihtiyaçları ve hisli bir kalbi vardır. Sakin ve statik hayatı ve sürekli işleyen bir hayal gücü vardır :)

2. Yunan Tanrısı gibi imal edildiğinden çevresi sürekli karı kız dolmuştur...bu tip herifler o kadar şımartılmışlar dır ki evlenmesine ve birini hissi olarak sevmesine gerek kalmamıştır çünkü buna hiç bir zaman fırsat verilmemiştir. Bunlar da kariyerlerini daha çok sevip gündüz çalışıp gece de hareminde vakit geçirdiğinden maymun iştahlı olmuştur. Genelde mutlaka yalnız yaşar ve modern bir evi vardır. Kişisel bakımına çok önem verir, banyo da envai çeşit akım kremleri, parfümleri vs. vardır. Yatak odasında koca bir yatağı ve büyük bir gardırobu vardır. Yatağın hemen karşısında led tv si ve komodinin üstünde bir sürü kumanda bulunur, kendi tarafında ki komodininin üst çekmecesi çeşitli prezervatif ve sex oyuncakları ile doludur. Bu Yunan Tanrıların bazısı biseksüel de olabilir yada artık kendini  o kadar sever durumda olurlar ki bunların adına da narsist değil narsisist denir.

3. Çok hisli olduklarından zamanında hatunun birinden yediği darbe sonucu melankolik bir hale girmiştir ve bir daha çıkması mümkün olamamaıştır. Genelde kendi başlarına yada yanlarında bir aile bireyi ile gezer. Kafayı bir güzel sıyıranı da vardır bunların, bunlar genelde 2-3 sene de bir mutlaka psikiyatrist ziyaretinde bulunur ve sürekli aldığı bir ilacı vardır...yada kendini içkiye verdiğinden sürekli ayyaş gezer. Arada bir ayık olur ve o zamanlar can ötesi yaratıklar olurlar ve genelde hepsi de çok iyi niyetlidirler ve dünyada ki tüm hatunları bacıları saymıştır :)

4. Evlilik adamı olmadığını düşünüp normal bir hayat sürerler uzun süreli ilişkileri olur ama evlenmek istemezler. Sosyal kişiliklerdir ve bu hayat tarzından oldukça memnundur. Allah bu erkekgillerin bünyelerine evlilik geni koymayı ihmal etmiş olabilir...ve çoğunlukla bu adamların sürekli ve mutlak bir platonikleri olur. Evlenmeyi ancak kıçlarının kılları ağardığın da sadece ve sadece mantıksal olarak düşünebilir.

5. Boylu poslu ve endamlı adamgillerdir ama cinsel problemleri vardır, ya pipisi küçüktür yada iktidar problemi vardır, kaldırıp indiremiyordur yada hiç tık yoktur olsa da ne kendine ne de karşısındakine faydası vardır. Bu tipler genelde uyuz ve gıcık tiplerdir ve sürekli karı kız milletine kulp takar...keçiliği yüzünden burnu yere düşse eğilip almaz. Bu tiplerin derdi günü işidir ve genelde çok başarılı olur işlerinde ama bu problemlerini aşamaz yada bir doktora gitmeyi akıl edemez yada kendisini böyle de seven bir kadın varsa onu da kabullenmeyi asla istemez. Kendi uyuzluğu ve keçiliği içinde kuruyup gider :)

6. Görünüşte erkek ama ruhunda kadındır. iki ayrı hayat sürdürdüğünden kendine mahkum bir çare insanlar olup genelde şeker gibidirler. Gündüzlleri işlerinin başında erkek, akşam ise evlerinde ruhundaki kadın gibi süslü ve püslüdür bu hallerini pek az kişi bilir. Çoğu bu hallerinden memnun mesut mutlu yaşar giderler. Cinsel olarak erkeklerle ilişkileri olursa ruhundaki kadının derinliğine bağlı olarak cinsiyet değişimi geçiren olur, yada bu tarz erkeklerle kanka olup her türlü ihtiyaçlarını giderebilir veya bu halini anlayan bir kadına denk gelirse ileride evlenebilirim diye düşünebilir.

Ay daha kaç tip kaldı bilmiyorum ama benden bu gecelik bu kadar.  Sanırım başka bir tipleme yoktur, aman ne bileyim...nasıl ki evde kalmış kız kurusu varsa erkeklerde var ve sebepleri var hepiciini yazdım yukarıda, buyrun okuyun afiyet bal şeker olsun :)

Nickimsiz hepinize mutlu ve huzurlu yıllar diler. Kendisi oldukça mutlu bu aralar, sebebi var ama yine de sebepsiz, edepsiz...kim ben mi ? :))
Bir tatlı huzur, bir garip haller, bir şımarıklık, bir kıç kalkmışlığı, azıcık ürperti, azıcık kendine şaşkınlık, her bir hissiyattan bir parça içine katılmış bir şekilde kendi halinde vs. :)) Şimdi müsadenizle yalnızlığımla randevum var filtre kahve eşliğinde belgesel izliiciiz :) iyi geceler arkadaşlar...