Translate

24 Haziran 2013 Pazartesi

Atmasyondan Evrim Teorisi, Nickimsizden İnciler :)

                                                  HomoErektus ve HomoSapyiyen


HomoErektus

Sağda solda, olur olmaz yerde bir anda apış arasına elini atıp mevzuatı kaşıyan, sabah beyni ile değil de önce önünde ki sertlikle uyanıp çoğunlukla da gün boyunca onun isteklerine uyan, arada bir gidip mastır çeken, gördüğü her objeyi vajinaya benzeten, toplantı arası porno izleyen, kendi gibi aklını vajina ile bozmuş tüm arkadaşlarına açık seçik karı kız fotoları ve porno videoları yollayan, üye olduğu sitelerde ki bulduğu her kadına önce göğüs ölçüsü soran sonra yüz bulursa sanal sex yapalım mı diye teklif eden veya önce normal adam gibi görünüp kamera karşısında canavara dönüşen örn: kamarayı açtığınızda adamı göreceğim diye umarken ekrana yapışmış bir penis ucu ile karşılaşmak gibi şeyler yapabilen  ve bunu da sizden pervasızca isteyebilitesi olan, kısaca alfabe de ki "S" harfini sex diye seslendiren her türlü karşı cinse HomoErektus denir....

HomoErektus kök olarak erk, erkek, erekte olma yani sertleşme, kabarma, kalkma anlamına gelir..eğer gelmiyorsa telaş etmeyin, ben bi koşu getirtirim..nasılsa ben sıkıyorum kafama göre bu yazıyı :))

Bunların görünürde boyun üstünde taşıdığı bir kafası vardır lakin içinde ki beyin organı yoktur yada hadi vardır diyelim ayıp olmasın, ama sanıldığı kadar kıvrımları yoktur...yani yeme, içme, karı-kız hatırlama merkezleri vardır ama sex yapma merkezi beyinlerinin neredeyse % 85' ni oluşturur.

HomoErektusların kötü niyet beslemediği bir kaç karşı cins vardır onlarda anne, kardeş, kuzen vs. gibi yakın akrabagillerden olan karşı cinslerdir, geri kalan her karşı cinsi salt göğüs ve vajina olarak görür...sürekli halüsülasyon görür bunlar, güya çevresinde ki her hatun buna yanıktır, kesiktir, bunu görünce damı götü dağıtan, kendini parçalayanı vardır...bunun penis resmiyle yatıp kalkanı, aklını oynatanı vardır...hayal bu ya kendini s.kilatör (gladyatörün yatak savaşçısı versiyonu) görür.

Velhasıl sevgili arkadaşlar aklını pipisi ile bozmuş her erkek cinsine HomoErerktus denir...bu cinsler evrimleşirlen beyinleri yerine pipi yönünde evrimleşmeyi tercih etmişlerdir :)

HomoSapyiyen

İsminden de anlaşıldığı üzere sürekli pipi ile irtibat halinde olan karıgillere HomoSapyiyen denir...yani biz dedik, bunun yerine HomoPipiyiyen de yapabilirdik ama uymadı, bir orantısız kaçtı, bizde HomoSapyiyen' i uygun bulduk :)

Ay aman neyse işte...efendim bu cins dişiller ergenliğe ulaştığı an itibari ile akıllarını erkekgillerin pipisi ile bozar..tanıştığı her erkekgilde aradığı ilk özellik pipi boyutunun onun istediği ebat ve ölçü sınırları içinde olmasıdır ki bu ölçüleri aşan, coşan olmuşsa bu erkeğin kölesi bile olurlar.

Sürekli isterik ve verişken hal ve tavırlar sergilerler, gardıropları dekolte bluz, dar kot, kıç loblarını gösteren şort, genital bölge bitimi mikroskobik etek, g.string ver marjinal iç çamaşrıları ile doludur. Hayatlarında bir HomoErektus yoksa onun yerini tutacak oyuncakları mutlaka vardır ama genelde çoğunun bir HomoErektusu olur

"Vereni Camii avlusunda yaparlar" atasözü...Ortaköy Camii civarında pipi krizine girmiş bir HomoSapyiyenin bulduğu ilk HomoErerktusu Camii bahçesinin en kuytu yerine çekmesi ve burada basılması sureti ile türediği de rivayetler arasındandır...

Very very loong yıllar önce yani ilk insanlar yeni evrimleşmeye başladığı vakit bir HomoSapyiyenin ayağı taşa takılır takıldığı yer hafif bir tepelik olduğu için tepeden aşağı bacaklar açık bir şekilde uçar pozisyon, o esnada dal-t.şak güneşlenen bir HomoErektusun o anda erekte olmuş pipisinin yani sapının üstüne düşmesi sonucu bu ismi aldığı düşünülmüştür.

Neye uğradığını şaşrıran HomoErektus ve HomoSapyiyen' in bu durum hoşuna gitmiş olacak ki sürekli bunu tekrarlamaya başlamış....derken bu şeyi o kadar benimsemişler ki çeşitli pozisyonlar üretmişler...Çinliler bu geliştirdikleri biçimlere Taocu sevişme stilleri demiş...Hindistanda ağır cinsi bir hasta durumu bir kaç tık ileri taşımış kolun bacağın nereden çıktığı elli olmayan pozisyonlar yaratmış adına da kamasutra demiş....ondan yüzyıllar sonra Fransa da bir amca yok öyle de olmaz bu işin içine biraz da acı koyalım demiş kamçılı kırbaçlı bambaşka bir stil geliştirmiş...ama HomoSapyiyenler her biçimde bu sapı yemeyi çok sevmişler....

Dünyanın bazı bölgelerinde yapılan çeşitli arkeolojik kazılarda çıkan sonuçlar oldukça şaşırtıcıdır, atalarının yukarıda anlattığım ilk cinsel birleşme stili yılın belli zamanlarında şenliklerle kutlanmış. Bir kaya üstüne çıkan bir sürü HomoSapyiyen aşağıda yatan bir sürü HomoErektusun üstüne rastgele atlamış...bu şenlikler her sene bir hafta kadar sürmüş ve çeşitli mağaralara çizimlerle anlatıları yapılmış...Bu konu ile arkeolojik araştımalar hala sürmektedir. Sürmüyorsa da mühim değil elbet pipi yada sap hastası bir Tarihçi gün gelir onu da araştırır :)

Evet sevgili arkadaşlar bu gece de yine manyak bir arkadaşımla yaptığımız geyiğin nerelere vardığını okudunuz...sanıyorum yediğimiz gaz sonucu algıda sıçıcılık yaşamaya başladık...bilmiyorum yada bizde böyle geyiksel muhabbetler olarak nüksetmeye başladı bu gazlar

Bildiğim tek bir şey varsa yukarıda yazdığım her şey sadece bir hayal ürünüdür ve gerçeklikle alakası bile yoktur...hayır yazıyorum ki yardıra yardıra köşe bucak doğruluğu varmıdır acep diye araştırmaya başlamayın :)

Yazmayı özlemişim bu arada...her şeye rağmen o kadar güzel şeyler yaşıyorum ki çok yorucu ama bittiğinde umarım çok daha güzel olacak...Yemek yapma yeteneğimi şu aralar dekorasyonu ile uğraştığımız küçük 2 katlı bir kafe de sunmaya başlayacağız, aromalı kahveler, çaylar, aperatifler, güne göre çeşitli yemekler, tatlılar vs. vs. kısaca aklınıza ne gelirse her şeyi deneyeceğim ve sunacağım bir yer olacak, evet işte böyle sevgili arkadaşlar bu aralar seyrek yazmam bu yüzden...haydi kalın sağlıcakla.

Nickimsiz Terasta ayağının dibinde bidisi, yanında kahvesi, sepette yavru kedileri, anneleri ve kucağında uyuttuğu biber gazından etkilenmiş bitap bir halde bulduğum minnacık Diren kedisi ile birlikte mutlu ve huzurlu...eh daha ne olsun beeeee :)))))





3 Haziran 2013 Pazartesi

40. Yaş ve Direniş Güncesi....

Aklıma bile gelmezdi 40 yaşıma girdiğim günlerin yıllardır derin uykuda olan bir Halkı sarsıp uyandıracağı...aslına bakarsanız Gezi Parkı direnişi için ilk başta dediğim şey aynen şudur ''aman 3. gün sonra herkes evine çekilir sonra unutur giderler avm bitince de en başta gediklisi onlar olur'' tüm bu dediğim lafları bana bir bir yutturup beni söylediklerime utandırdıkları için en başta o ilk direnen arkadaşlarımdan ki içlerinde   kendi has arkadaşlarım da vardı ÖZÜR DİLİYORUM.

Üstümüze ölü toprağı atılmış gibi yapılmaya çalışılan her eylemden sonra, bir rehavetle tüm bunları unutup, hayatlarımıza ve bize dayatılanları sinip kabullenmeye çalışmaya o kadar çok alıştırılmışız ki. 31.05.2013 günü saat 19.00 dan sonra o kadar kalabalığı görünce biraz anladım...dikkat edin biraz dedim, çünkü vakti zamanın da Cumhuriyet Mitinglerinde elimizde bayraklar meydanlara sığmayan halk yığınlarından bir taneciği de bendim....o kadar kalabalığı ve coşkuyu görüp ertesi gün sandıktan çıkanın hayal kırıklığı ile kendime bile sktir çekip...kuru kalabalık diyen yine bendim. Neyse işte herkesin bildiğini tekrar tekrar yazıp çizmeye gerek yok...Direniş başladı ve bir Halk artık baskıcı bir hale gelen her şeyden yaka silkip baş kaldırdı. Bu direnişte benim rolüm genelde eve gelen gideni ağırlayıp, doyurmak ve dinlendirmek olsa da halimden pek de şikayetçi olduğumu söyleyemem :) 

Bu akşam Gezi Parkının uç tarafında arkadaşların yanındaydım sadece...bundan sonra tekrar katılırım ama kardeşim ve arkadaşları sürekli direnişte olduğu için kalabalığın arasında olma hakkımın çoğunu kardeşime devrettim, ben annemi odasından salona getirip götürmek ve her şeye rağmen onunda bu Direnişe kendince destek vermesine yardımcı olmaktan da çok memnunum :) Salonda tekerlekli sandalyesini camın önüne çekip eline darbukayı veriyorum gücü yettiğince çalıp slogan atmıyormu işte onun bu çoşkulu halini görmek Dışarda olma isteğimi tam olarak engelleyemese de avutuyor en azından...Bir anne evlatlarının daha iyi koşullarda yaşamasını istediği için hastalığının kısıtlayıcı koşullarına aldırmadan olabildiğince hem fiziken hem de ruhu ile direniyor...hem bir evlat hemde artık onun annesi gibi olan ben/bize bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi ?

Velhasıl bir çapulcu bir ayyaş olarak kıyak kafa ile Direniyoruz...Saat 22.00 den sonra içki alma özgürlüğümüze, yataklarımıza illa çoluk çocuk yapmak için değilde keyif için sex yapma özgürlüğümüze, elini cebimizden çekememiş hala daha ne alabilirim diye gece gündüz kendine göre yasa koyan hükümete kafa tutma ve hesap sorma özgürlüğüme, ötekileştirilme ve her tür ayrımcı tutumların tümüne, dini alet edip kendine yontan her türlü zihniyete aklıma gelen ama yazmaya üşendiğim her türlü özgürlüğü bir takım baskıcı yasaklarla ve uygulamalarla değil de kendi vicdani ve ahlaki değerlerimle yapıp yapmama kararının yalnızca kendime ait bir olgu olduğunun ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak bu hakkımın gelecek nesillere de aynen uygulanacak olmasının garantisi altında olması için Direniyoruz...Direniyoruz...Direniyoruz....

40. zafer yılımda Türk Halkı daha önce hiç yazılmamış bir saflık ve hür iradesi ile Tarih yazıyor....bende kendimce size yazıyorum....

Biz Taksim' deyken durum çok güzeldi...ancak döndükten sonra izlediğim kadarı ile Gümüşsuyu'nda şiddetli olaylar başlamış..şimdiye kadar kullanılmamış farklı bir gaz kullanmaya başlamışlar,Hatay da genç bir kardeşimiz ölmüş...Ankara hala karışık durumda...Başbakan yurtdışı gezisinde çünkü ona göre Ülke de bir kaç çapulcu bir kaç ağaç için salak saçma şeyler yapıyor...vs. vs. vs. 

Nickimsiz iyi geceler diler...ultra yakışıklı yalnızlığı ona bu ara kırgın çünkü Nickimsiz tüm bunların yanı sıra güzel şeyler yaşıyor :))