Translate

27 Haziran 2012 Çarşamba

Deli Bir Kadının Hatıra Defteri....Hikaye

Yıl 1996 Şubat.

Gecenin soğun da Nişantaşında ıssız bir sokağın ışıksız bir apartmanının içinde bekliyordu adamı. Elinde bir şırınga, şırınganın içinde onu yavaşça bayıltacak ve sersemletecek bir ilaç. Bu süre onu bir taksiye atıp adamı hapis edeceği yere götürmeye yeterdi. Adam köşe başında göründü. Kadının kalbi daha hızlı çarpıyordu artık. Adam yaklaşmaya başladıkça kısa bir an yapmak ve yapmamak arasında bocaladı. Ama çektiği acı o kadar derindi ki mutlaka bir bedel lazımdı ve bu bedelin Allah tarafından da verileceği yoktu o zaman kendisi halledecekti bu konuyu.

Adam apatmanı geçti. üstündeki trençkotuna sıkı sıkı sarılmıştı ve belli ki biraz da alkollüydü. Kadın karanlığın içinden sıyrılıp, adamın arkasından yavaşça süzüldü. Öyle hızlı atıyordu ki kalbi adam duyacak diye korktu bir an. Issız sokak az ötede bir caddeye çıkyordu ve adam bu sokağın caddeye yakın tarafında oturuyordu. Adam eve yaklaştıkça kadın da adama yaklaştı ve hamlesini yaptı, ensesine doğru şırıngayı var gücüyle sapladı. Adam hızla dönmeye çabaladı ama ilaç hemen etkisini göstermeye başladı alkol de yardımcısı oldu tabi ki.  kadına bir şey diyemeden yalpalamaya başladı. Kadın sakince koluna girdi ve caddeye doğru yürümeye ve adamı da taşımaya başladı. Soakağın başında adamı duvara dayayıp bir taksi çevirdi ve zorla bindirdi damı yanına oturup taksiye gideceği söyledi. Adam ağzında bir şeyler gevelemeye çalışıyordu ama kadın taksiciye durumu anlattı hemen. Güya sarhoştu adam ve her gün yaşanan bir durumdu.

Şehirden uzak bir sanayi bölgesiydi adamı götüreceği yer ve yeni yapılandığından tek tük esnafı vardı. Kadın burayı tuttuğunda bomboş, yanında yöresinde herhangi bir esnaf bulunmayan bir dükkanı tercih etmişti. 2 katlı müstakil bir dükkandı burası.

Taksiden inip adamı da  zorla çıkardı arabanın içinden. Dükkanın alt katına indirdi adamı. Adam artık iyice kendinden geçmişti. Çırılçıplak soydu adamı ve sıkıca bağladı, saçlarını kazıdı. diğer köşeden gelen inleme sesiyle o tarafa yöneldi bir hışımla. Bir kadın vardı orada ve kadında çırılçıplak ve hertarafı bağlı bir şekilde beton zemin üstünde yarı battaniye ye örtülmüş şekilde yatıyordu. Yalvarır gözlerle baktı kadına. Kadın daha bir öfkelendi ve suratına sert bir tekme attı kadının.

Deli kadın o kadının kendi yatağında, adamın altında şehvetle inlerken gözlerinin içine nasılda bir memnun bir zevkle baktığı zamanı da bilirdi...Şimdi kadının inlemesi ve ondan aman dilemesi hiç bir işe yaramazdı çünkü yaşadıkları bu acıma duygusunu yok etmişti artık.

Tekrar adama yöneldi. Dükkanın alt katında çıplak bir ampul ışığında yerde duran adamı izledi uzun bir süre.
Seneler önce yaşadıkları mutlu günler geldi aklına. Sonra adamın yavaş yavaş değişmeye başladığı ve kadını her terkedişinde yalvar yakar binbir tövbelerle geri dönüşlerini hatırladı. Kadın öyle sevmişti ki adamı her defasında affetti adamı. Her defasında yine aynı hakaret ve hor görülme ile kovulmuş tekrar tekrar geri döndürülmüştü adamın yanına. İstemediği zamanlarda zorla alınmıştı kadın kurmaya çabaladığı yeni dünyalarından her seferinde...her seferinde yine paramparça olup dağılıp gitmişti onca sene bu adam için.

Kimse durduk yere delirmezdi ki elbet bir sebebi vardı...Adam kadını bu noktaya getirdiğinde sandı ki ondan sonsuza kadar kurtuldum. Bilmediği ve hesaplayamadığı şey ise deli bir kadının aslında ne kadar akıllı olabileceğiydi. Adam bilmeden senelerce kadının bu kısmını bilemişti....Artık yaşanacaklar kadının zekasının kötü sınırların nereye kadar ulaştığı ile alakalı bir durumdu ve yaşanılıp görülecekti................



Burada tükendim artık. Bu kadar kötülüğe benim bile aklım ermez azcıkın araştırma vs. yapiim ben en iyisi. yarın yada öbür gün devam ederim. Aklına böyle sadist fikirler gelen yazsın..ne yapalım bunlara nasıl acı çektirelim ki ? Gerçeğini yapamayacağımıza göre bari yazıp çizelim de intikam hakkını içinde saklayanlara hediye edelim :) Hadi bekliyorum bakalım neler gelecek...

Nickimsiz Alacakaranlık Kuşağı Gururla Sunar :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder