Translate

9 Eylül 2012 Pazar

Ego Tatmin Yolları...Okuyucudan Seçmeler :)

Şimdi bu blogun bağlı olduğu maile gelen bir sürü özel mail var...hepside çoğunlukla yaşadıkları ilişkiler, çıkmazlar, komik anlar vs anekdotları ile dolu, hepinize çok teşekkür ederim hepsini birebir yazmama imkan yok ama yazdığım şeylere sizlerden geldi diye yazmayı unutmuyorum..malum geri tarafta paylaşılan çok sır var, hepsini birden ifşa etsek okumanın da, takip etmenin de bir keyfi kalmaz. Onun için beher miktarda yazılara karıştırıp yazmayı tercih ediyorum. Hem adamgiller her şeyimizi toptan öğrenmesin. Makyajlı tarafımızdan sızan çamura ufak ufak bulayıp sonra karadul gibi ruhlarını bitirmek daha sadistçe....ay bende ne kötüyüm yaw :)

Birkaç hatun var sanırım bunlar aynı klanın üyeleri, yani arkadaşlar...yazdıkları o kadar akıl almaz şeyler ki...ulen bunlar beni mi kekliyor, yoksa gerçekten bu kadar kaşarlık var mı ruhlarında çözemedim ama yazdıklarını paylaşmam da sakınca görmediklerini itina ile belirtiyorlar.

Biri geçen gün süper bir benzetme yapmış yakın zamanda yaptığı bir olaya...Ben milletin eskisini, artığını toplayıp değerlendirmeye bayılırım. Kızceğizin beğendiği bir adam varmış, aynı şirkette çalışıyormuş bunlar. Adamın evliliğinde çatlaklar olduğunu öğrenince kolları sıvayıp adamla olan iş arkadaşı boyutunu başka boyuta taşımaya karar vermiş. Bir süre sonra şirket yemeği organizasyonu olmuş adam bu yemeğe karısı ile katılmış...Kızceğiz bunu fırsat bilip mümkün olduğunca adamın karısını yakın markaja almış. İzlemiş takip etmiş adamın diğer iş arkadaşlarının eşleri ile yaptığı konuşmaları vs ne varsa hepsini yazmış hanesine ( yalnız yazmadan edemeyeceğim, adamın karısı da ne boşboğazmış evde ki her şey de açık açık anlatılırmı dimi ama ) ben burada kısa ve öz geçiştiriyorum ama kızın bana yazdığına göre adamı elde edebilecek çok güzel doneler geçmiş kızın eline...tabi tüm karı milletinde olduğu gibi rekabetçi ruhu da devreye girince adamı avlamak sadece an meselesi olmuş. Böyle yazıyorum ama neylersiniz ki ifadeler aynen bu şekilde yazıldığı için ve yaz diye de izin verildiği için yazmakta bir sakınca görmüyorum.

Kızımız ertesi günü adamı artık tam anlamıyla elde etmenin savaşına girişmiş, öğle yemeklerinde değişik örnekler verip adama eşi ile ilgili kafa karıştırıcı dolduruşlar yapmış. Adamı aslansın, kaplansın sen deyip poh pohlamış..hatta öyle ileri gitmiş ki o gece çekilen resimlerde pek de iyi çıkmayan adamı göklere çıkarmış. Adam aldığı gazla dolmuş taşmış anlayacağınız.

Dünya üstünde yaşayan pek çok adam kendisini yanında bulunan kadından daha çok öven ve daha çok poh pohlayana kayıtsız kalamıyor maalesef ki...aslında bu biz kadınların en iyi bildikleri ve en çok başvurduğu klasik yöntemimizdir. Derken efendim adamın zaten iyi gitmeyen evliliği ayrılık yada ayrı yaşamaya kadar geliyor bu kızımızın işlemeleri sayesinde. Adam ev tutuyor ve bu kızceğizle birlikte olmaya başlıyor...Adamın karısı barışma çağıları yaptıkça kız daha çok yapışıyor adama...dediğine göre öyle çok göklere çıkartmış ki adamı..adam artık buna bile kulp bulmaya başlamış :) ah be kızım yaaa balon gibi şişirirsen helyumdan kafa bulanır tabi adam da :)

Neyse işte işin özü Kızceğizin beğendiği adamı kazanma sürecinde, şimdi gelinen nokta ise adamın bu gaz olayına müptela, kız ise artık gaz vermekten yorulmuş olması ama hala adam kadından boşanmadığı için bu rekabette kaybeden tarafında kendisi olacağını kabullenemeyen  kızımız durumu azıcık naz kaprise vurmuş ama hala gaz vanalarını açık tutmaya devam ediyormuş.

Şimdi benim buradan anladığım şey şu oldu. Kızceğiz adamı elde edip kendi hanesine puan yazdırdı ok, ama adam karısını boşayacak kadar cesaretli mi değil, kızın bozulduğu nokta bu mu yoksa adamın karısını hala sevdiği, değer verdiği olgusuna mı dayanamıyor ???? bak bunları yazmamışsın yazarken...yani hangisi seni bu ilişkiyi bu şekil yürütmeye tetikleyen ?

Egolarımızı tatmin yollarımız bazen çoğumuza anlamsız, hatta benim bile zorlandığım yerlerden gelebilir. Ama neylersiniz ki insan ırkının kafasında taşıdığı beynin kıvrımlarında hangi yönlerimiz ne şekil bileniyor bilemiyoruz ki :)

İşte bana gelen maillerden bir tanesini paylaştım...bana açık yüreklilikle yazana ve bunu blogun da yazabilirsin diyen bu arkadaşa ve diğer hikayelerin kahramanlarına sonsuz teşekkürler :)

Haa hemen belirteyim...bana gelen mailleri paylaşmaya karar verdiğim de içine kendi düşündüklerimi açık yüreklilikle yazarım diye belirtiyorum...yani ne yazarsam alınıp gücenilmeyeceğinin garatisi altındayım ve altında yazanlar onun için isimsiz yazıyorum...birde TC. kimlik no eklemeyelim değil mi, ne gerek var ? :) Zaten çoğunun çakma maillerle geliyor ve hemen hepsi rumuzlu :)

Haydi kalın sağlıcakla....

Nickimsiz az sonra yemek yapma olayına girişecek....oradan fırsat kalırsa bir şeyler daha yazar, yazmazsa yarına artıkın :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder