Translate

3 Eylül 2012 Pazartesi

10 Şehit daha....

Bunca zaman öyle debelendim ki buraya bu tarz şeyler yazmayayım diye...maksat abur cubur tarzı yada kendimle alakalı şeyleri yazıp çizmek olacaktı ama bu kadar acıya, onlarca canın yitip gitmesine gönül hiç bir zaman razı değil ki, yazım olsun.

Düşünsenize gözünüzden bile sakınarak, özene, bezene büyüttüğünüz evladınız bir danışıklı düvüş, artık bir rant olayına dönüşmüş, alanın da verenin de razı olduğu mesnetsiz bir kavganın en günahsız kurbanı olarak evine bir tabutun içinde, anlı şanlı Türk bayrağına sarılmış geri dönüyor, yatağı bomboş, evinde neşeden eser kalmamış hele o Ana, feryat figan yırtına yırtına ağlıyor....kimse görmüyor bu sahneyi merak etmeyin, bizim Analarımız içini yırta kanata ağlar çünkü, söz konusu Vatansa, nasıl ki bu Vatanı kurtarmak için canını siper edip, cepheye mermi taşımayı namus borcu bildiyse...gerektiğinde o güzünden sakındığı evladını Vatan toprağına düğün bayram eder gibi emanet etmesini de bilir içinden can kopa kopa.

Bilir bilmesine de acaba bu devletin başındakiler o verilen canın kıymetini ne kadar bilir ? Sadece bu hükümet için yazmıyorum bunları çünkü bundan öncekiler de sadece sözde üzülüp süzüldüler, özde hepsinin keyfi yerindeydi, çünkü evlatları Amerika da okuyor, devletin JetSki lerini kendi malı gibi kullanıp sefa sürüyordu yeri geldiğin de. Böyle geldi ve hala da böyle gidiyor.

Hiç düşündünüz mü neden hep dar gelirli ailelerin evlatları şehit olarak geri geliyor asker ocağından ? Çünkü bu çocuklar askere gitmeden önce yükleniyor o ailenin sorumluluğunu, askere gitme zamanı geldiğin de ise özellikle Doğu bölgelerini tercih ediyor çoğu, çünkü devlet bir aylık veriyor burada askerlik yapan her askere.  Çocuk da almış olduğu sorumluluğu devam ettirmek için, ailesine 2 kuruş da olsa katkım olsun diye bir damla nefesini ailesine katık ediyor bile isteye.

Kısaca her Şehidin hikayesi benzer işte...Hiç villa da oturan bir ailenin evladının şehit geldiğini gördünüz mü ?

Sistem başından beri neyse o, hesap hep Analara, eşlere, geride kalan öksüzlere kesiliyor. Biricik yavrusu Vatan toprağına vucüdu paramparça düşerken o saniye, o Ana hissediyor yavrusunu bir daha göremeyeceğini...sızım sızım sızlıyor heryeri, yüreği ama ne fayda, haberi gelene kadar da inanmak istemiyor ya ''benim kuruntum dur'' deyip geçiştiriyor. Gerçek bir üniformayla çalınca kapıyı o Ana öyle bir Ana ki, birazdan duyacağı en büyük acının suyuna bile bir kahve ikramı yapmadan göndermiyor o hayatının acısını diliyle söyleyeni. Bir evlat acısı, bir acı kahve, bir de o acıyıyı söylemek zorunda kalan o üniformalı dil.

Bu gün 10 Şehit daha doğdu Vatan Toprağına...10 can, 1000 filiz misali....yazmaya da, söylemeye de dilim varıyor Vatan Sağolsun da daha Nereye Kadar ??? Vatan da sağolsa, Anaların da canları, biricik cananları sağolsa daha iyi olmaz mı ???

Yazılıp söylenecek ne kadar çok şey varsa hepsi az gelir...bu acının yanında anlamı olmayan harfler bütünü gibi kalır...Bütün Ailelerin, Bütün Anaların başı, canı sağolsun !!

Nickimsiz bu gün üzgün...yazacak şey çok ama anlatım yetersiz kalacak....bu kadar işte, daha ne denebilir ki ?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder