Translate

16 Mayıs 2012 Çarşamba

kendime ait anekdot 1

2003yılında internette bir arkadaşlık sitesine kayıtlıydım, oradan biri ile msn ve mail üzerinden oldukça keyifli yazışmalar yapıyorduk...uzun bir süre birbirimizi merak etmeden çok güzel internet arkadaşlığı geçirdik. Bir gün onun şok teklifi ile karşılıklı tanışmaya karar verdik. Taksimde Meydan da buluştuk ama benim o an ki salaklığımı ne kadar yazsam da anlatmam mümkün değil. Adam resmen Yunan Tanrısı gibiydi, amanın hele o kullandığı parfümün kokusu. Bu gün nerede burnuma gelse hala olduğum yere çakılı kalıyorum. Neyse ben adamı aldım daha önce maillerimde bahsettiğim bir bara götürdüm..o zamanlar o barında gedikli müdavimiyiz bir kaç hatun, oradan tanıdığımız arkadaşların garip bakışları ve düşünceleri altında bir şeyler içip çıktık ve istiklal caddesini yürüdük..Tepebaşın da çağırdığı özel bir taksiye bindik ve beni nazik bir şekilde eve bıraktı ve inerken bunları yazmayı unutma dedi..eve gider gitmez önce dedikodu faslı yaptım bizim kızlarla..sonra bilgisayarın başına oturup bu yaşadıklamı yine beyaz dizi tadında bir yazmışım ki..arada kayıtlara bakıp iç geçiririm hala. Bir daha görüşmek çook uzun bir süre sonra oldu niye biliyormusunuz ? çünkü yazdıklarımla o kadar çok bıktırdım ki onu adam beni defetti en sonunda ama ben yılmadım uğraştım..aylar sonra onun ofine yine ani olarak çağırıldığımda elim ayağım biribirine dolanmış bir halde gittim....epey hararetli bir tartışmadan sonra bana nazikçe kahve ikram etmeyi ihmal etmedi. Sonra ara ara bu haretli tartışma kısmı bana öyle iyi geldi ki her seferinde tartışıp sonra kahvemi içip eve döndüm ve hemen akabinde tüm yaşadıklarımızı kendime yansıyan kısmıyla ona yazdım...

2 yorum:

  1. parfümün markası neydi öğrendiniz mi?

    YanıtlaSil
  2. özellikle öğrenmemeyi tercih ettim...çünkü bilirsem büyüsü bozulur, gizli kalsın:)

    YanıtlaSil