Translate

25 Ekim 2012 Perşembe

Kurban Bayramı ve Bizim Hergelenin İnceliği :)

Benim hergele Dostum' la bu gün kurban kesmeye gideceğime söz vermiştim ama Allah' ta biliyor ya gözümün önünde bir canlının kesilip doğranma fikri bana her zaman acı vermiştir...bir köpeciğin acı iiiyykk sesine bile dayanamam gözlerim dolar, acısını sanki ben hissederim.

Neyse kurban kesim yerine gittik, bizim ki 3 tane iri koç almış..amanın birde güzel süslemişler ki sormayın, az sonra başlarına geleceklerden habersiz öyle bakınıyorlar çevrelerine...hepsini sevdim, konuştum...kesim zamanı geldiğinde nasıl baktıysam adamın gözüne ''Kız bakma öyle kurbanlık fok gibi'' dedi bana...gözlerim siyah olduğu için genelde fok balığı gözlü diye dalga geçerler de...ona da anlatmıştım, o da aynen devam ediyor diğer arkadaşlarım gibi fok balığı gözlü demeye :)

 Sonunda dayanamadı tamam dedi içlerinden birini seç onu kestirmeyeceğim...yine baktım acı acı ama diğerlerinin hayatını kurtaramadım, çünkü sana bakmayacağım bakarsam onları da kurtaracaksın dedi bana gülerek..çaresiz bir tanesinin hayatını kurtarmak için seçeyim dedim, seçemedim ya ben hepsinin canı kıymetli ya çünkü gözümün önünde canlılar yani birini seçip diğerlerini nasıl yollayacaksın kestirmeye...velhasıl en sonunda oradakilere koçları karıştırmalarını rica ettim bende arkamı döndüm ve gözlerimi sıkıca kapadım...dönüp içlerinden birini seçtim, diğerlerini hemen götürmelerini rica ettim ve onlar gidene kadar da gözlerimi açmadım....nihayetinde Allah yolunda kurban olmaya gittiler de benim de canımdan can gitti neredeyse.

Kurban Bayramlarını bu yüzden pek sevmiyorum...Ben otcul değilim gayet etcil beslenen bir cinsim de..ama hayvanceğiz gözümün önünde öldürülmesin yeter ki...

Canım Dostuma bu ince davranışı çok teşekkür ederim...umarım satıcının bana verdiği söz tutulur çünkü o koçu hiç satmayacağına dair ant verdi..ne bileyim, belki bende kendimi kandırdım ama bir can kurtardığıma çok memnunum :)

Koçların nasıl kesildiğini görmedim Allahtan, sonra kendi dağıtacağı kadarını aldı ve kalanları da bir kuruma bağışladı.

Karşı yaka da daha önce gitmediğim bir yere götürdü beni...gecekondular falan vardı..neresi bilmiyorum sanırım ümraniye taraflarında. küçük güzel bir bahçesi olan bir eve gittik kapıyı orta yaşlı bir kadın açtı. Bizim ki abla bunlar sana dedi, içeri davet etti kadın bizi...girdik evde 3 tane çocuk var..benden müsaade isteyip kadınla birlikte mutfağa geçtiler bir süre sonra geldiler kadın mutfaktan kendi elleriyle yaptığı baklavadan ikram etti...amanın hiç de dayanamam öyle de güzeldi ki ellerine sağlık vallahi :)

Kadın mutlu, çocuklar mutlu ayrıldık oradan kimdi onlar diye sorduğum da birinin emaneti dedi kısaca..ayrıntı detaya girmek istemediğini anladığım için fazlaca da bir şey sormadım.

Sonra bana şaklabanlık yaptı...bir kaç gündür keyifsizim çünkü...sonrada sıkıldığım konunun üstünden geçtik.
Ne olduğunu belki başka bir zaman yazarım ama şimdi değil. Şimdi, bu gün ve önümüzde ki günler Bayram Erken Kalkın Çocuklar :)


Sonra bize geldik bayram kutlaşması kahve..sonra da gitti.

Yalnız bu hergele beni şımartmaya çabaladıkça nasıl asaplarım bozuluyor anlatam..yaw kabul elbette hoşuma gidiyor da ne bileyim öyle çok korkmuşum ki deli gibi hala sınırlarımı derin kazma derdindeyim..e yuh der insan dimi sonuçta sanırım yaklaşık 5 ay oldu ama bende hala tık yok...bir sürü imkan verdim on eski sevgilisi ile arasını bile yapmaya çalıştım ama yok vallahi kale gibi duruyor ya yanım da..haydi hayırlısı bakalım.

Nickimsiz iyi geceler diler ve yalnızlığının koynun da belgesel izlemeye dalar :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder