Translate

24 Kasım 2012 Cumartesi

Sana Nickimsizce Baktım Aziz Türkiye....

İtiraf ediyorum ki en zorlanarak yazdığım yazıdır...sanırım epeyce bir kafam da oluşmasını bekledim, haberleri  izledim, gündemi takip ettim vs. vs.

En sondan en başa diye bir sıralama yapamam aklıma neresinden gelirse orasından yazacağım benim gözümden yansıyanları.

Sabah programlarının birinde arada bir rastlıyorum Türbanlı bir kadın yazar var çıkıp ona buna nutuk çekiyor. Dini ilim irfanı bünyesine nasıl toparladıysa artık ondan daha bileni yok maşallah, geçen gün yine Türbanlı bir kızın yaptığı işe takıldı bu. Kız DJ lik yapıyormuş düğünlerde falan. Oynaması türbanına ve dinine yakışmıyormuş vs. vs. bir sürü şey zırvaladı. İşin komiği de katıldığı program da arada bir şarkı türkü söylenip  aralarda da konuya göre yorumcuların konuştuğu bir program...yani bu günahsa ve dini vecibelere aykırı bir durumsa o zaman o programa yorumcu bile katılmaman lazım...öyle değil mi, ben kıçımdan mı algılıyorum acaba ?

Geçen gün biliyorsunuz Mavi Marmara davası başladı. Dava sabahı haberlerde gördüğüm manzaraya aklım şaştı doğrusu...elinde Filistin Bayrakları taşıyan kalabalık bir gurup (içlerinde o gemide hayatlarını kaybeden kişilerin yakınları da var) hepsi Filistin için bağrışıyordu. Bunu da mı kıçımdan anladım ben. Filistine yardım götüren ve karşılıklı inatlaşma sonucu yaşanmış bir olayın sonucunda hayatlarını kaybetmiş Türk Vatandaşı Kişilerdi o insanlar ve gördüğüm manzarada Filistin bayrağının yanında dalgalanan bir Türk bayrağı bile göremedim. Konunun detaylarını yazmayacağım çünkü bu ülkede yaşayan çoğu insanın bu konuya bakış açısını gayet net biliyorum ve burada yaşayan Yahudi vatandaşlarımıza nasıl önyargılı davrandıklarını da. Ben kendi mantığımdan yansıyanları yazıyorum sadece, beni  bunlar ilgilendiriyor çünkü. İşin özü canından can gitmiş, bir şekilde eksik kalmışsın birinden ama kalkıp savunduğun durum adamın hayatını nasıl kaybettiği değil de tamamen Filistin propagandası ise yada bu görüntünün altında hakkını aramaya çalışıyorsan bu durumda bir tuhaflık yok mu ? Bu insalar Filistin Vatandaşımıydı ki bizim haberimiz yok ? Şimdi çoğunuz kızıyorsunuz ama bence oturun mantıklı olarak düşünün derim ben...Bu Ülkede her gün terör yüzünden en az bir kaç şehit haberi alıyoruz ve sadece izlediğimiz kadar ah vah ediyoruz....ama konu Filistin olunca nedense o şehitlerimizden daha üstün bir çaba ile savunur pozisyondayız sizce de garip değil mi ?...o insanların ve çocukların oradaki koşullarına üzülmek ve bir şeyler yapmaya çabalamak kadar doğal bir şey yok elbet ama kraldan çok kralcı olmak biraz abes değil mi ? Orada yaşayanlar din kardeşi de burada her gün şehit verdiğimiz evlatlar kafir mi ?

Bu konuya en şaşırıp kaldığım an ise Dışişleri Bakanımızın Filistin de bombardıman sonucu evladını kaybetmiş bir babanın yanında aynı acıyı hissedip salya sümük ağlama sahnesiydi ki ben bile göz yaşlarımı tutamadım...çünkü böyle bir acıyı yaşamak dünyanın neresinde olursa olsun hiç bir anne ve babanın layığı değildir, Allah kimseye de yaşatmasın. Lakin bizim Bakanlarımızın Kendi Vatanının Şehitlerine de aynı özeni ve aynı hissiyatını gösterme gereğini duymamasına garipsemem çok tuhaf mı kaçar ki ? Yani Kameraya ağlamasını değil de özde gerçekten bir şeyler yapılmasını duymak isterdim doğrusu. Ama göstermelik bir çabadan öteye gidemiyor ne yazık ki ?

Peki Filistin de bu kadar acıyı gördük üzüldük aynı karşılığı elinde ki silahlar la Filistin de yaptı İsrail için, peki orada ki İnsanların neler yaşadığına dair en ufak bir fikri kabaran oldu mu ? İnternet te araştırıp yaw İsrailde kaç çocuk öldü, kaç ailenin ocağı söndü diye düşünen ? Olmadı mı ? Neden ? Onlar da Allah Kulu değil mi ?
Niye ki ? İsrail de kaç kişi bu yaşanan durumlardan rahatsız hatta sokaklarda bu durumu durdurmak için sokaklarda eylem yapıyor...gerektiğin de yargılanıyor vs. hiç araştırmadınız mı ? Hepsinin de Hükümetlerinin aldığı kararlardan memnun, mesut, mutlu, refah için de yaşayıp gittiğinizi mi sanıyorsunuz ?..............

Neyse burada amacım İsrail de değil Filistin de...ben kendi Ülkemin insanlarına şaşırıyorum aslın da Ülkemizde bize dayatılan onca şeye kıçımızı açıp çok afedersiniz ama gel daha sok alabilecek durumdayım diye acı bir kabullenişle beklerken..Söz konusu bu tarz durumlar olunca nasıl birlik olup deli gibi savunduğumuzu hak aradığımızı anlayamıyorum !!!
Yani ben evim de kaynatabildiğim bir tencerenin yarısını kalkıp yan komşumun açlıktan ölmek üzere olan evladı ile değil de Filistin yada başka yardım bekleyen Ülkelere yollamayı daha erdemli ve daha sevap bir hale getiriyorum bunu da kendime etiket yapıyorum.....Yanı başım da yada çevremde yaşayan yardıma ihtiyacı olan insanlardan haberim bile yok...yada olsam bile kendi yapabildiğim le kalıyorum ama kalkıp bunu ve buna benzer durumları savunacak ''G.ö.t'' yok !!! Neden bu durumdayız, bu benzin fiyatları ne olacak, bu zamlar ne zaman son bulacak, temel ihtiyaçlara zamlar tamam da benim kazandığım para bu zamların karşısında erimeyecek duruma ne zaman gelecek, söylenildiği gibi değil de reel olarak işsizlik sorunu nasıl çözülecek , cek, cak... savunulacak ve hak aramamız gereken onca sorunumuz varken ve bunlara odaklanıp birlikte ve halk olarak gerçek tepkimizi ortaya aynı Filisitin sorunu gibi savunur ve hak arar duruma ne zaman geleceğiz, gelmemelimiyiz ?

Hiç düşünmeye fırsat buldunuz mu bilmiyorum ama neden son 3-5 yıldır kadına şiddet ve hunharca öldürmek son hızla artış gösterdi ? İlk paragraf ta bahsettiğim bir kadın yazar var ya işte onun gibi düşünen ve bunu destekleyen bir nevi psikolojik telkin sayesin de...nasıl mı ? 3 çocuk doğur, kürtaj yapma, mahalle baskısı, kadının farkettirilmeden erkeğin yanından arkasına doğru itilme çabası, dini ve vicdani pompalama sayesin de...yazması uzun zaman alacak bir sürü daha etgen var...sonuç buna karşı gelmeye çabalayan ve ne olduğunu anlamaya çabalayan kadın kendi varlığını göstermeye çalışırken kocasının yada sevgilisinin yada ailede ki erkek akrabaları tarafından katlediliyor ..daha geçen gün gördüm adam karısını asmış ölmemiş bıçaklamış ölmemiş en sonun da balkondan atmış onda da ölmemiş....adamı bir zahmet içeriye atmışlar ama 5 ay sonra serbest bırakmışlar..adam tekrar bu sefer başladığım işi bitireceğim deyip kadını tekrar tehdit e başlamış ! Kısa bir süre sonra o kadıncağızın da ölüm haberini duyarız, adam da anlaşılmaz bir gururla namusumu temizledim der 2-3 sene yattıktan sonra çıkar bakar işine gücüne....

Velhasıl sanırım sistemli bir şekil de yozlaştırılmaya başladık....kendimize ve daha önce kendimizce edindiğimiz değerlerimizi yok edip yerlerine başka şeyler koymaya başlıyoruz ve bu yaptığımızdan haberimiz bile yok....topluca hipnotize olmuş gibiyiz sanki...koyun olmaya öyle alıştık ve alıştırıldık ki çobanımız bizi uçuruma kadar götürse oradan gönüllü atlayacak durumdayız sanki....yada ben mi çok abartıyorum ?

Neyse aslında aklımdakilerin çoğunu da yazmadım çünkü içim karardı kendimce farkına vardıklarım dan...hoş zaten epeydir farkındaydım, öyle aniden tepemde ampül yanmadı yani :) Budur yani bence farkında olmadan kendi sorunlarımıza hissizleştiriliyoruz  kanımca....eh ortalarda pek çok komplo teorisi dolanıyor bu da benim ki olsun bari...ben niye eksik kalayım ki :))

Haydi bakalım okuyun içiniz açılsın saçılsın :)

2 yorum: