Translate

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Anekdot Bilmem Kaç + 18 Homoverishceanus :)

Hepimize bir haller olur bu aylarda...kimi aşka sevdaya daha bir ağırlık verir, kiminin hormonları tavan yapar, tavan yapmakla kalmaz o tavanı deler geçer :)

İşte bizim hanım kızımızın başına gelenler de hormonlarının tavanı delip geçmesinden mütevellit bir doyumsuzluk krizi....

Kızımız doymuyor a dostlar, ne zaman arasak ya adam altında, ya üstünde...bazen alengirli pozisyonların en can alıcı yerinde, hatta ağzı dolu olduğundan telefona cevap veremiyor bile o derece yani....

Bazen akşam seans yapıp, gece suare felan da yapıyor...ama sorsan ''ah ah bir daha yapmayacağım bu ne canım...ay valla kendimi bi tuhaf hissediyorum'' diyor ama ne fayda...kalkan ve kabaran hormonların dini imanı olmazmış hesabı veriyor kendini pompişe, sevişmeye..sorsan bin pişman ama o pişmanlık sadece dilinde...malum yere inemeden unutup gidiyor çoğunlukla :)

Bana anlatıyor...''yaaa sen beni yadırgamıyorsun dimi'' diyor ya sonra...yaw neden yadırgamalıyım ? Bu tarz durumları yaşayan çok kadın ver bu memlekette...iki ara bir dere de yapıp ağzından ahlak ve namus kavramını düşürmeden onu bunu yerip kötüleyeni de var...ayyy ben asla yapamam dediği şeyleri dibine kadar yapıp yaptırıp bir abdest aldığında pür-ü pak aklanıp paklandığını sanıp, sandıran da...

Bizim Hanım kızımız hiç olmazsa yaptığı her şeyin arkasında dağ gibi duruyor...biliyorum ahlak ve namus kavramı çoğumuza göre değişip başkalaşım gösteriyor ama ben yaptığının arkasında duran ve bunu kabullenip kendini benimseyen herkese saygı ile yaklaşırım. Çünkü bana göre namus 2 bacağının arasında değil...aklının ve mantığının içinde dir. Kimileri verir vermiyormuş gibi yapar namus abidesi gibi durur..kimileri de verdiğini saklamaz ama ondan beteri de yoktur.

Kızımızın verdiklerinden kaç takım kurdu bilemem lakin bu maceraları anlatım şekline hastayım ben...hatta bu günkü yazının konusu da bu.

Kızımızın evinde akşam kahvesi yapıyoruz bir süredir görüştüğü biri var lakin kendine pek uygun olduğunu düşünmediği için nasıl ayrılırım hesapları içinde. Beş dakika önce bana soruyor ''ay bu akşam geleceğini söylemişti ama ararsa söyleyeceğim valla bu sefer...aman uğraşamam çok lakayıt, ben bu kadar rahat adam sevmem vs. vs.'' lafını bitirmeden telefon çalıyor, arayan o adam.  Bizim ki adamla iki kelam ediyor sonra beni dumura sokan şu cümleleri kuruyor ''ben yatacağım az sonra ama arkadaşım bu gece bende kalacak, gelirsen o sana açar kapıyı...sende gelir yanıma kıvrılırsın! '' Telefonu kapattıktan bu sefer ben başlıyorum buna saydırmaya hani istemiyordun, ulan daha 2 dakika önce veryansın ettin, 2 dakika da ne değişti vs. diyorum bizim ki mahçup mahçup sırıtıyor bana..ay kızım napiim ben istemiyorum ama hormonlarım istiyor ama söz en kısa zamanda konuşacağım deyip gidiyor yatağına...aradan 20 dakika geçiyor adam geliyor bizimki yastığını uzaktan görüp uyumaya başlayan cinslerden olduğu için 20 dakika içinde kaç kere rüya görmüş durumda...neyse bizimki ayıp olmasın deyu kalkıyor yataktan adamla 2 muhabbet sonra odaya çekiliyorlar...aradan  1 saat geçiyor ben salonda oturur halde iken adam odadan çıkıyor ayıp olmasın diye 5 dakika  benimle sohbet edip gidiyor..bizimki mevzuyu bitirmiş uyumuş bile..neyse adam gidiyor nihayet..ben hanım kızımızın odasına dalıp tam dır dır edeceğim bu başlıyor 1 saatin ayrıntılarını anlatmaya ''kızzıııııımmmm na bu kadardı, şöyleydi böyleydi vs. benim ağzıma lafı tıkıp sonunda da eh artık afilli bir şeyler yazarsın...ben olmasam sen ne yazacaksın acaba, valla sırf senin için katlanıyorum tüm bunlara demezmi....ben gülme krizine girip kafasına yastığı fırlatıyorum...hem zillisin hemde kaltaksın diyip uykusuna bırakıyorum....

verdi dünya aleme doymadı bu taze
ışkın ışkın dal budak sardı cane
fantezi dediğin nedir ki tazenin teninde
pompişsiz hayat sürgün yeridir bu yare :)


Evet sevgili arkadaşlar...uzun bir zamandır yazamadım ama çok yoğun bir dönemdi...bir tv yarışmasına katıldım bu esnada, çekimleri 5 gün sürdü..çok güzel bir zaman dilimi geçirdim ve çok eğlendim..bilirsiniz bilindik bir tabir vardır bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak diye...sanırım ilerleyen günler de 5 gün boyunca beni izleyip, kusacak hale geleceksiniz beni görmekten...rüyanızda bile görebilirsiniz ben o kadar diyim size çünkü ben 15 dakika ile değil 5 günlüğüne meşhur olacağım :) bu işin şakası tabi elbette ki böyle bir şey olmayacak ama benim için inalılmaz bir deneyim oldu..bir kere tv de bir programın mutfak kısmını gördüm...zaten az çok ne kadar zor ve stresli bir iş olduğunu biliyordum ama yakından bakmak ve anlamak ayrı bir bilinçlenme oldu...emeği geçen herkese buradan da teşekkürlerimi yolluyorum..
Programın ismini ve içeriğini benim yarışacağım haftaya bırakıyorum...eh artık merakla bekleyin :) izlemek isteyenler için o gün buraya link atacağım eh artık yorumlarınızı bekleriz efendim :))

Nickimsiz ultra yakışıklı yalnızlığının huzurlu ve güvenli kollarında mutluuuuu, huzurluuuuu, extra sevimliiiiii, süper güzel :)))


bu aralar bir reklamın müziği olarak dinliyorum çok sevdiğim şarkılardandır kendileri...beğenirsiniz umarım...iyi gecelerrrrr rım rım rım rım :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder