Translate

3 Mart 2013 Pazar

Pazar Gecesi, Romantik Film kuşağı ve Nickimsiz :)

Öyle dangalak dangalak kanalları gezerken Göl evi ve ismini bilmediğim başka bir ormantik  filme rastladım...güzelcene kıçımı kırıp soluksuz izledim hatta izlerkene canım bile çekti aşk-meşk durumları yaşamayı.
Neyse ki film bitince bu duygularda terk edip gitti bünyeyi...

Düşünsenize bu gün aşkla ve sevgi ile baktığın adam/kadın yarın azılı can düşmanınız olacak. Sizinle paylaştığı her şeyi gün gelip liste halinde önünüze koyup sizden hesap soracak ''sanki siz zorla yaptırmışsınız o an yaşanan ve paylaşılan her şeyi'' sonra yetmeyecek hak etmediğiniz bir sürü laf/küfür saydıracak...öyle bir hale gelecek ki olay sanki karşınızda ki insanın kafasına silah dayayıp zorla kendinizle ilişki yaşamaya zorlamışsınız....en önemlisi güveninizi en siktiri boktan bir anda yıkıp gidecek...ayş içim daraldı yine...ben almayayım mümkünse, en azından şimdilik :)

Her şeye rağmen en başında bildiğimizi yine yeniden yaşamayı pek sevdiğimiz için...dün bok dediğimiz şeyleri bu gün afiyetle yemek de yine biz insanoğluna mahsus bir durum...onun için ben ''bir daha asla'' diyecek uhreviyata sahip değilim...onun için bu kapı hep aralık dursun yine değil mi ?  Belki bu boku yemeyi tekrar isteyeceğim ki..genelde öyle olur, hiç olmazsa atıp, tutup, ona buna ahkam kesip...günü geldiğin de bu ahkam kestiklerimden yavşakça kaçmayayım :)
Sonra bu yavşaklığı kılıfına uydurup bilinmedik ortamlarda, yada bilinen ortamlara önceden gidip durumu kendi yavşaklığımca anlatıp zemin çalışması yapmayayım,  erkekliğin/kadınlığın kitabını ben yazdım ahanda buyrun demeyeyim değilmi ? :))

Velhasıl Kadın / Erkekten önce sadece insanız ve zaaflarımız var nihayetin de...bunun bilincine varıp kendimizi şekillendirmek en güzeli sanırım...onun için kesin ve kati konuşmadan önce...bunları yutacağımız zamanlarında geleceğini düşünmeden hareket etmeyelim...

İşte bu romantik filmlerin bana hissettirdikleri bu oldu....o duyguları yaşayıp yaşattırdığımız an içerisinde kıymetini gerçekten bilerek ve kaybedeceğimiz de de neler yaşayacağımızı ve yaşatacağımızı bilerek davranalım karşımızda ki kişiye....

aman benden bu kadar bu kadarı bile ruhumu daralttı vallahi...sevenler sevişsin, mış gibi yapanlar birbilerini aldatmaya devam etsin, evlenenler mutlu olsun, evlenecekler daha da mutlu olsun tez zamanda evlensin hoşalananlar daha bir hoşlansın birbilerinden...bende yazıp çizeyim işte oh mis...

Nickimsiz onca his kümesinden sonra daha mantıksal şeyler izlemeye yönelir ve belgesel kuşağına geri döner :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder