Translate

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Yeni Arkadaşlarım Kertenkele Süleyman Ve Çekirge Selami :)

Her gün öğleden sonra Mutfağı ziyaret eden Kertenkele var bir tane...kahvrengi tenine siyah düzenli benekler konmuş aman bir yakışıklı bir karizmatik görmeniz lazım...yerde bulduüı karınca vs. yiyor..kısmen yer temizliğine yardımcı yani..hemde gönüllü. Bu arkadaşın düzenli ziyaretini keşfettikten sonra Kendi ürettikleri balların içinde öleyi tercih eden Arı arkadaşları bunun mönüsü için saklamaya başladım...dünden beri veriyorum afiyetle yiyior..maksat doğal geri dönüşüm, ekolojik denge bozulmasın :)

Çekirge Selami ise akşam ziyaretçisi...o hava karardıktan sonra geliyor ne aradığını henüz keşfedemedim ama bir o yana bir bu yana zıplayıp duruyor...o kadar da büyük ki azıcık tırsıyorum ama hayvanceğize de Selami zıplamadan yürü diyemezsin ki....ona da alışıyorum yavaşça :)

Bu koy buraların en temiz ve en el değmemiş yerlerinden biri...bir markete bile 1 kilometre yürümen lazım...Köy içinde bir tane erkek berberi var, bayan kuaförü için mutlaka datçaya gitmek lazımmış...düşünün yani..azıcık süs püs yapiim keke böreğe cazip görüneyim desen mümkün değil :)

Az önce ufak bir toplantı yapıldı...mutfak bölümünde sabah kahvlatıları bana kitlendi !!! gerçi çok bir zorluğu yok..hatta bana göre en kolay öğün, çalışma saatlerim sabah daha erken ve akşam da daha erken bitecek, buraya geldiğim ilk 2 gün öyleydi ve bana daha çok zaman kalıyordu yine aynısı olacak :) Bayram sonrası oda sayısı da azalacağı için daha rahat olur sanırım....herhalükar da öyle bir terapi şekli ki bu yaptığım iş...neden ofis kariyeri diye tutturmuşum ki onca sene, keşke bu alanda alıp başımı gitseymişim...yeni keşfedilen bir yetenek olabilirim hatta azıcıkta karta kaçmış :)

Bu günde böyle geçti gönüllü sürgün yerim de, personel ve müşteriler yaptıklarımdan memnun ben onları doyurduğum ve yaptıklarım hemen tüketildiği için daha da memnunum....Yapılan her yemek çabuk tüketilince kıymetlidir bence...günlerce sürünen hatta tekrar tekrar ısıtılan yemek sevmem, yememde açıkçası. Yiyeynlere lafım yok ama ne bileyim, anneme göre en pis huyum buymuş...Tencerelerce sarma yapıp ertesi güne kalmayacak şekilde dağıtırım, diğer yemeklerin hepsini de hatta...bu konuda en özlediğim kişi ise Canımın komşusu Yonca....Ne yaparsak illaki birbirimize bir tabak dahi vermeden boğazımızdan geçmezdi. Hele benim için yaptığı Filtre kahveler hala damağımın aklımın en güzel yerinde enfes tadı ile duruyor. Şu an da bile komşuyuz çünkü ben Datçadayım o da Bodrum da :)


Ay yaz yaz bitmedi...haydı ben denize kaçıyorum artık..gece yüzmenin keyfini kimse elimden almasın :)


Nickimsiz Datça da..sahilde çayını yudumlayıp bunları yazıyor....yalnızlığı çok yorgun uykuda, Nickimsiz az sonra Ege Denizi ile kırıştırıcak, Rodos ile flört edip, Simi' ye mavi boncuk atacak :))

Not: Sahilde oturduğum yer karanlık olduğu için bazen harf hatası yapıyorum..hoş ben bunu hep yapıyorum ama burada daha da fazlalaşmış...tekrar düzeltemediğim için affola :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder