Issız bir lisanın bilinmeyen harfleriyle, keşfedilmemiş cümlelerle seni çizmek isterdim..öyle de anlatımsız kalırdın ki, ben bile bilmediğim bu lisanı çözmeye önce senden başlardım, çözmeyi umduğum her harfin tek anlatımı sen olurdun yine belli mi olur...
Hani derler ya ''Seviyorum'', ifadesi bile yetersiz bir harf dizisi gibi kaldı anlatamadığım her güzel şeyin yanın da....Sen demenin en keyifli yanı ''sen'' yanına bazen...o da korkup ürkmezsem ''ben'' eklemek Sen-Ben olunca var ya...işte sadece o an var...gerisi düşünmek/düşünmemek arasın da med-cezir sadece...
''Biz'' olmayı unutmuş bir kişinin en büyük ödülüdür bazen Sen ve Ben olmak. Sen sana dönünce beni özlemek, ben bana dönünce seni merak etmek ise yanında bonus misali...
Yazamayacağımı sandığın her güzel şeyi sadece yazmak değil anlamlı olan...Tüm o anlamları Sana yüklemek ve özünde de yine seni bulmak lazım...bulamayacağım dan da değil lakin tüm bunları tekrar öğrenebilmem için her şeyi yeni baştan yaşamam lazım...İşte tüm mesele sadece ve sadece burada :)
Ah ah yazamam sanıyordun ya...tonlarca harf döküp önce cümle, sonra da iyi bir roman da çıkartırım ama hala kendi içime kaçtıktan sonra ne anlamı var ki ?
Not: Hissetmeden sevgi nağmeleri yazılmaz diyen Hergelemize itafen....onca yazan neresinden yazmış acaba...eğer her yazılan gibi yaşansaydı aşk-meşk durumları dünya cennet olmazmıydı sizce de ? :))
Nickimsiz ultra süper yakışıklı yalnızlığının cazibeli ve kaslı kollarında huzurla kahve içiyor...ay daha ne yapsın ayol bu saatten sonra :)
yazdığınız kişi ben olsaydım keşke hiç kimse benim için böyle şeyler yazmadı :(
YanıtlaSil