Translate

13 Şubat 2016 Cumartesi

Nickimsiz' in Komik 14 Şubat Anısı :)

2004 yılının 14 Şubatını biz 5-6 sap hatun o zamanlar müdavimi olduğumuz Beyoğlu Galatasaray' da 45'lik adlı barda Anti Sevgililer günü kutlaşması olarak yapalım dedik. Çünkü o zamanlar bu 5-6 hatun bildiğin sapsız sübeksiz haydi Voltranı Oluşturalım ben kol olayım, sen bacak ol, bende senin kulağına gireyim şeklinde klan gibi dolanır haldeydik :)

O zamanlar 45' lik sağlam rock parçalar çalardı tabi..şimdi ki gibi nosatlji yerli veTürk Pop çalmıyordu. Kapının önüne geldiğinde rezervasyonunuz varmı diye sorup sonra telsizle içeride ki adamlarla irtibat kurup bize de nooluyo lan Beyaz Saraya mı giriyoruz gibi şaşkınlık ifadeleri yaratmazlardı kapı önü. Hele damsız gelen erkeklere ezik muamelesi hiç yapmazlardı çünkü oraya takılan her tip birbirini tanırdı içeri girdiğinizde her hafta tanıdığın tipleri görmek isimlerini bilmesen dahi güler yüzle iki kelam selam edilirdi falan filan. Kısaca o rüya gibi samimi ortam "Issız Adam" filminin bazı sahneleri orada çekildikten sonra kaybolup gitti...

Yalnız oraya takılan biri vardı ki biz hatunlar arasında dedikodu malzemesiydi. Adam hep yalnız başına gelir barın kapı tarafına gelen en stratejik kenarına konuşlanır efendi gibi içer ve gelen giden diğer müdavimlerle hoş sohbet ederdi. Ara da bir kesiştiğimiz doğrudur...aaa valla yalan değil, kızlar bana takılırdı bende hep yalanlardım ama şimdi itiraf ediyorum kesişirdik :) ama hiç konuşup sohbet etmişliğimiz olmadı...adam  tek başına gelir gecenin son saatlerine kadar efendi gibi içer sağa sola salça olup sulanmadan geldiği an kadar ayık ve naif bir şekilde kalkar giderdi.

Bardan çıktığı andan itibaren onun yerine genelde biz ele geçirir sabahın horoz öttüren saatlerine kadar takılırdık. Barmenleri  o gittiğinde bıraktığı tipten memnun ulan şu adam burda bir hatuna asılsın dişimi kırarım vs. gibi övgü dolu sözler ederlerdi.

2004 Sevgililer Günüsün de o akşam o da oradaydı ve yine her zaman ki gibi yalnızdı ve yine elbette ki bizim tanıdığımız tüm müdavimler....Allahım neydi ki bu ? Demek ki bütün 45' lik müdavimleri o zaman dilimi içinde top yekün saptı...Saptık, saptınız, saptılar :) O akşam o naif beyefendi bizi kendi yanında ki yere alıp biz 5-6 sap hatunu bir nevi kendi himayesine aldı. O güne kadar iyi akşamlar, iyi eğlenceler, iyi geceler' den başka kelam etmemiş bizler o akşam ara ara adamla sohbet etmeye başladık. Önce havadan sudan, sonra işten güçten,daha sonra sevgili ve aşk meşk durumlarından falan filan derken her hafta o barda tek başına geldiği gibi kendi hayatında da yalnız olduğunu öğrendik.

Oysa biz o adamın gece gezmelerini sevmeyen ve rock tarzını benimseyemeyen, evde adam yokken klasik müziğini açmış elinde bir kadeh şarabı ile pencere kenarında ki berjerine kaknem kaknem oturmuş menepoz teyze tadında karısı yada bir sevgilisi olduğunu varsayardık. Meğersem yokmuş. Kızlar elbette ki bu durumu duyunca bana gicik ve uyuz haraketlerle kaş göz işaretleri yapmaya başladılar inceden ve derinden adama çaktımadan nasıl dalga geçiliyorum tahmin bile edemezsiniz sevgili arkadaşlar....

Eh madem ikimizinde sevgilisi yok bari birbirimizi kutlayalım dedi o naif adam, nazikçe tokalaşıp yanak yanağa birbirimizi öpeceğimizi sanan ben salağı adamın beni kendine çekip kollarını belime dolayıp dudaklarıma yapışmasıyla önce şok oldum, sonra duruma jet hızıyla adapte olup adamın boynuna sarılıp  öpmesine karşılık vermek sureti ile süper bir Anti Sevgililer Günü Kutlaşması yaşadık. Tabi biz bu eylemi yaparken arka fondan gelen müdavimlerin şaşkınlık dolu ooooooo seslerine ve o zamanlar yeni piyasaya çıkmış kameralı cep telefonlarına arkaşlarım tarafından çekilmek süreti ile hafızalarda sadece o zaman diliminde kalacak o anı bir foto ile belgelenip ara sıra eski maillerimde bir şeyler ararken karşıma çıkınca gördüğüm zaman o geceyi hatırlayıp epeyce bir keyiflendiğim ve güldüğüm bir anı haline geldi.

Öpüşme faslı bittiğinde sanki "Romeo ve Juliet" oyunun şimdiye kadar ki en iyi oyununu çıkarmış aktör ve aktristiymiş gibi çılgınca bir alkış aldığımızı yazmadan geçemeyeceğim.
Gecenin sonunda barın dış kapısına beni çağırıp kırmızı bir gül hediye etti bana ve kahve içmek istermisin diye sordu. Bende nazikçe arkadaşlarımı bırakamayacağımı söyledim anlayışla karşılayıp tekrar ani bir hamle ile bu sefer aynı performansı barın dış kapısında gösterip iyi geceler dileyip gitti.

Bar müdavimleri o gece dumur ötesi oldukları ile kaldı...bende olanca şaşkınlığımla..kızların hain esprileri uzunca bir süre devam etti sonra azala azala bitti elbette :)


O günden sonra aynı bar da aynı müdavimler olarak hayatlarımızın eğlence kısmına devam ettik...arada bir sohbet edip birbirimize içkı ısmarlamak dışında başkaca bir görüşmemiz olmadı...

Sonra kızların biri evlendi sevgiler günü kontenjanını ömür boyu kızının babasına hediye etti...diğer kızlar sıra ile biri 2 kere evlendi, birinin uzun süreli bir birlikteliği  var, benim de nur topu gibi bir ruh öküzüm oldu, çok şükür ki şimdi yok, bir diğeri kardeşimdir ki o da hala bekar, öteki de hala sap kızı sap.....

Velhasıl Sevgililer Günü içine maddi beklentiler girdiği sürece yalandır...aşk bir güne sığdırılacak ve o güne büyük hayaller ve umutlar sığdıracak bir duygu topağı olmamalıdır. vırt zırt tırt zzzz mmmmzzz vs vs işte gerisini biliyonuz işte yormayın beni :)

Not: O fotoyu yayımlayamayacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz beyler bayanlar..elbette ki yayınlayacağım. buraya pek çok şeyi isimsiz zamansız yazıyor olsam da hepsi gerçekten yaşanmış olaylardır. Kendi anılarını paylaşmama izin veren arkadaşlarımın nasıl geyiğini yapıyorsam kendi anılarıma dair yazdığım her şeyin de sonuna kadar arkasındayım...öncelikle kendimle eğlenmeyi seviyorum sizler de keyif alıp azıcık da olsa tebessüm ediyorsanız ne mutlu bana :)




Güzel bir Rock klasiğidir ve her zaman dinlenir. eski 45'lik hatırası ve o zamanlar ki müdavimlere saygılarımla :)


5 yorum:

  1. Kalemine ayrı bayiliyorum zaten :)

    YanıtlaSil
  2. heee dimi çok afilli bir foto olmuş...ne zaman karşıma çıksa kendime peynir çeşitlerinden methiyeler diziyorum...ama iyi ki yaşamaışım..arada bir ayar kaçırmak, çizgi dışı kalmak iyidir, bedene faideli, ruha candır gerisi heyecandır :)

    YanıtlaSil
  3. Yaşadığımız hiç bir heyecan geri gelmiyor o yüzden canına değsin :)

    YanıtlaSil
  4. aynen bacım..şimdi gözlük pijama menepoz teyze tadında kıçımızın üstünde oturuyos valla :)

    YanıtlaSil